Karanlık Zannettiğin Aydınlık

Kim bilebilir senin içindeki zenginliği senden başka. Ararsın senin içindekini birinin söylemesini, sana yol göstermesini. Boşuna; bu zamanda böyle birini bulamazsın. Herkes kendi iç dünyasını anlamakla uğraşırken kimse kimseyle ilgilenemez. Siz beşer varlığınızla anlayamazsınız fakat hepiniz kalplerinizin derinliklerinde hissediyorsunuz, kum saatindeki kumların azaldığını.

Bilmeden, aradığınızın ne olduğunu bilmeden, istediğinizin ne olduğunu bilmeden aramak. Karanlıkta yolunu bulmak için bir ışık ararsın, küçücük bir ışık, yolunu aydınlatacak, bilmediğin, karanlık ama bir o kadar da muhteşem bir çekimin olduğu yolu aydınlatsın diye. Kimseyi arama sana fener tutması için; kalbine bak, bak nasıl ışıldıyor, pürüzsüz, kesiksiz bir ışık. Dikkat edersen, o ışığın önündeki yoldaki her zerreyi nasıl aydınlattığını görürsün.

Sır sensin. Senin kalp ışığının aydınlattığı gibi hiç bir beşer varlık senin yolunu aydınlatamaz. Her varlık kendi yolunu kendi aydınlatabilir. Yolun sonunu mu merak ettin, ne mi var? Teklik var, bir olmak var, sen varsın. Asıl senle buluşma var. Bunu kalbinin derinliklerinde hissediyorsun, bunun için sana zifiri karanlık gelse de, bu yolda yürümek istiyorsun. Onun için bir rehber arayıp duruyorsun…

Bu zamanda dünya realitesindeki varlıklar kendilerine rehberlik yapabilecek durumdadırlar. Sadece ilk kıvılcımı yakacak birilerine ihtiyaç duyabilirler.

Artık kalplerin dillenme zamanı geldi.

Küçülmeden büyüyemezsin >