İçimdeki Tanrı

21 Ekim 2009

İnsan şuurunun alabildiğince uzanan bir nehir gibi akan, çağlayan, durulan hayatının son dönemecinde yardım eli uzatılmıştır. Katı olan hiçbir şey bu yazılarda yer almamaktadır. Gönülden gönüle akan bir sevdadır bu. Kalbin hidayetine ermesi için gerekli olanı anlatır. İnsanoğlunun değişim süreci başlamıştır. İnsanoğlunun içine, kalbine olan yolculuktur bu.

Şuurların açılması için gerekli olan şey sevgidir. Sevgi enerjisi her canlı varlıkta, yaradandan ötürü var olan sonsuz bir denizdir. İnsanoğlu kalbinin derinliklerine sakladığı o engin denize artık ulaşmak zorundadır. Bilinen ve bildiği bütün hakikatlerin dışında olması gerekenle bütünleşmesi gerekmektedir.

Ahir zamanda olacak olan oldu, akacak olan aktı, şimdi uyanma zamanı…

Hiçbir inanç sistemi yoktur ki sevgiden bahsetmesin. İnsanoğlunun hamuru sevgi enerjisi ile yoğrulmuştur. Bunun için her bir insanoğlunun inandığı inanç sisteminin temeli sevgidir, kalp yoludur. İnanmak, dahil olmak istediğin inanç sistemini tam anlamıyla anlayabilmen için kalbinin derinliklerindeki sevgi denizine ulaşman gerekir. O zaman anlarsın madde aleminde senin için önemli olan şeylerin aslında hiç olduğunu…

Kurtuluşu başkasında arama, kurtuluş sende. Kendi kendini kurtaracaksın, başkası değil. Eğer kalbinin derinliklerindeki denize ulaşır, onu açığa çıkarır, o sevgi denizinde ruhunu yıkarsan madde aleminde olacak olanlar seni zerre kadar etkilemez. Olaylar karşısında sükunetle bekler, zamanında yapılması gerekeni bilir, ona göre hareket edersin. Bu yazılar sana yol göstermek içindir. Yazılar senin içinde gizli olandan farklı değildir.

Sakin ol, olması gereken olması gerektiği gibi olacak, sen yeter ki sakin ol. Olacakları değiştiremezsin. Ancak olacaklar karşısındaki duruşunu belirleyebilirsin. Yardım hep seninle, yaradılışından beri seninle, yukarısı hiçbir zaman seni yalnız bırakmadı…

Zaman kimsenin kimseye yardım edeceği zaman değil. Herkes kendi uyanışını kendi hazırlayacak. Artık insan görüntüsünde vazifeli varlıkların gelme zamanı bitti. Her insanoğlu kendinin vazifeli varlığı. Bir insanoğlunun aydınlanması yanında aynı tesir alanında bulunan diğerlerinin aydınlanmasında tetikleyici rol oynar; ama yalnızca o kadar. Gelişim, değişim insanoğlunun kendine aittir. Kimin değişime hazır olduğu belli değildir. Bu, bu zamanda tamamen onun özgür iradesine bırakılmıştır. Yani devre sonunda insanoğlu kaderini de şerrini de kendi yazacaktır; kendi kaderinden sorumludur.

Ey İnsanoğlu >